Amasya Psikoterapi Merkezine
Hoşgeldiniz!
Psikiyatrist & Psikoterapist
Uz. Dr. ALİ FAİK KAYA
FOTOĞRAF GALERİSİ
HAKKIMIZDA
Uz. Dr. Ali Faik KAYA
- ÖZGEÇMİŞ: 1981 Samsun doğumluyum, ilk-orta ve lise eğitimini Samsunda tamamladıktan sonra 1999 yılında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandım. 6 yıllık eğitim sonrası 2005 ‘te mezun oldum ve ilk girdiğim TUS sınavı ile Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri bölümünü kazandım.Ankara’nın psikiyatrik açıdan en yoğun hastanesinde 5 yıl süren pratik ve teorik eğitim aldım.2010 yılında devlet hizmet yükümlülüğü kurası ile Amasya’ya atandım. 2011 yılında askere gittim ve GATA Haydarpaşa Hastanesinde psikiyatri uzmanı olarak askerliğimi tamamladım. Askerden sonra Amasya da Psikiyatri uzmanı olarak çalışmaya devam ettim. EĞİTİMLER: *Dinamik Yönelimli Psikoterapi Eğitimini Klinik Şefimiz Prof. Dr. Erol GÖKA’ dan, *AMATEM alkol ve madde bağımlılığı eğitimilerini Prof. Dr. Nesrin Dilbaz’dan, *BDT(Bilişsel davranışçı terapi) eğitimini Prof. Dr. Hakan Türkçapar’ dan, *Cinsel Terapi eğitimini Doç. Dr. Cebrail KISA’dan *Hipnoz ve BDT Eğitimini Doç Dr. Atilla Soykan’dan aldım. *EMDR eğitimini DBE(Davranış bilimleri enstütüsü) İstanbul da EMDR Europa EMDR Eğitmeni ünvanı sahibi ve Türkiye’de EMDR’nin kurucusu olan Kln. Psikolog Emre Konuk’tan aldım. Türk Tabipler Birliği, Türkiye Psikiyatri Derneği ve Türkiye EMDR derneği üyesiyim. EMDR terapi eğitimini 2016 yılında tamamlayarak sertifikamı aldım, bu süreçte birçok danışan ile geçmiş travmatik anıları üzerine çalıştık ve beraber çok güzel sonuçlar aldık.Hastane yoğunluğu ve çalışma şartlarının zorluğu ve bu durumun hastalarıma istediğim şekilde psikoterapi yapmamı engellemesi sebebiyle hastaneden ayrılmak zorunda kaldım.Daha etkili bir EMDR terapisi için yurtdışından neurotek EMDR cihazını getirttim ve danışanlarımın hizmetine sundum.
- Yıllarca hastane polikliniklerinde danışanların acılarına ortak olmak ve onlara yardım etme gayreti içinde çalıştım.Psikiyatrik muayene için size ayrılmış 5-10 dk içinde bunları yapmaya çalışmak hem beni yordu hemde yeterince faydalı olamadığımı düşündüğüm için üzdü.Sürekli ilaç tedavisinin psikoterapi olmadan etkinliğinin yeterli olmayacağına inancım ve sağlıksız hastane koşulları sebebiyle hastaneden ayrıldım.Artık danışanlarıma gerekli özeni gösterebilecek ve mesleki tatmin duygusunu tekrar yaşayabilecek olmanın mutluluğu içindeyim.
VERDİĞİMİZ HİZMETLER
UYGULANAN PSİKOTERAPİLER
- EMDR, Bilişsel Davranışçı Terapi, Evlilik ve Çift Terapisi, Cinsel Terapi (Vajinismus vb...), Bipolar Bozuklukta KASRT(Kişiler arası ve sosyal ritim terapisi), Gençlerde Sınav ve Performans kaygısını yenmek, öfke kontrolü ve stres yönetimi için Hipnoterapi (hipnoz)
NELER YAPIYORUZ?
- Tüm ruhsal hastalıkların tanılanması için danışanların ayrıntılı değerlendirmesi ve aile görüşmelerinin yapılması. Danışanın ihtiyacına göre psikoterapi uygulamaları ve gerekli ise farmakolojik tedavileri yapılmaktadır.
ÖZEL İLGİ ALANLARIM
- 1)Geçirilmiş travmatik ruhsal yaşantılarda EMDR terapisi
- 2) OKB (Takıntı bozukluğu), Anksiyete Bozuklukları ve Depresyonda BDT(Bilişsel Davranışçı Terapi)
- 3) Bipolar Bozukluk (KASRT-Kişiler arası ve sosyal ritim terapisi)
- 4) Mutlu bir aile yaşamı için Evlilik-Çift ve Cinsel Terapi (Vajinismus, Erektil Disfonsiyon, Erken Boşalma vb...)
- 5)Sınavlara hazırlanan gençler için sınav kaygısını yenmek ve stres yönetimi, relaksasyon ve öfke kontrol yöntemleri
- 6) Hipnoterapi ve Gevşeme egzersizleri
VAJİNİSMUS
- VAJİNİSMUS; Vajinaya giriş teşebbüslerinin yarattığı yoğun stres ile ortaya çıkan ve cinsel birleşmeye izin vermeyen, vajinayı saran kasların dış 1/3 lük kısmının istemsiz ve yineleyici kasılmalarıdır. Çoğu zaman bu kasılmalara bacak ve baldır kasları eşlik eder ve kişi bacaklarını bile açamaz. Dünyada görülme sıklığı %1-7 arasında olup, Türkiye'deki çalışmalardaki veriler %15-41 gibi yüksek değerlerde saptanmıştır.Genellikle aileler tarafından çocukluktan itibaren cinselliğin sürekli kötülendiği ve gerekli cinsel eğitimin verilemediği, baskıcı toplumlarda daha yüksek oranda gözükmektedir.Ortaya çıkartıcı etmenlere bakarsak, cinsellikle ilgili bilgi ve beceri eksikliği, yanlış cinsel inançlar ve davranışlar, abartılı ve olumsuz beklentierin (aşırı kanama olması, aşırı ağrı ve acı beklentisi), eş ile kişiler arası ilişkilerdeki olumsuzluklar ve yakın ilişki kuramama sayılabilir. Vajinusmus eşler arası iletişimi bozan yoğun stres yaratan ve evlilik kurumunun kurulması ve idamesine çok zarar veren bir durumdur.Bilinen en etkili ve sağlıklı tedavi cinsel terapidir, doğru uygulandığında ve ailenin ilgili katılımıyla büyük oranda çözülebilmektedir.
SINAV KAYGISI
- SINAV KAYGISI ; Sınav öncesinde öğrenilen bilginin sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel olan ve başarının düşmesine yol açabilen yoğun kaygı yaşantısı olarak tanımlanabilir. Bireyin sınava yüklediği anlamlar, sınavla ilgili zihinde oluşturulan imaj, sınav sonrası duruma ilişkin yoğun kaygı, atıflar ve sınav sonrası elde edilecek kazanımlara verilen önem sınav kaygısı oluşumu üzerinde etkilidir.
- Sınav kaygısının belirtileri nelerdir?
Huzursuzluk, endişe, tedirginlik, sıkıntı, başarısızlık korkusu, çalışmaya isteksizlik, mide bulantısı, taşikardi, titreme, ağız kuruluğu, iç sıkıntısı, terleme, uyku düzeninde bozukluklar, karın ağrıları,dikkat ve konsantrasyonda bozulma, kendine güvende azalma gibi belirtiler görülebilir. - Sınav Kaygısının etkileri nelerdir?
Öğrenilenleri aktaramama, okuduğunu anlamama, düşünceleri organize etmede zorluk, dikkatte azalma, sınavın içeriğine değil kendisine odaklanma, zihinsel becerilerde zayıflama , enerji azlığı, fiziksel rahatsızlıklar sınav kaygısının başlıca etkileridir. - Sınav Kaygısı neden oluşur?
Gerçekçi olmayan düşünce biçimlerine sahip olmak kaygını oluşmasında en önemli süreçlerdir. Anksiyeteye eğilimli kişilik yapısı (mükemmeliyetçi, rekabetçi) olanlarda daha sık görülür. Sosyal çevrenin beklentileri ve baskısı da önemlidir - Sınav kaygısıyla başa çıkma yolları nelerdir?
Düşünce ve inançları sorgulamak (gerçekçi olmayan düşünme alışkanlıklarını farklı bir gözle yeniden değerlendirmek) Nefes alma egzersizleri, Gevşeme egzersizleri, Kaygıyı bastırmaya değil, onu kabul etmeye ve tanımaya çalışmak, Düşünceleri durdurma tekniği, Dikkatini başka noktalara odaklama tekniği kullanılabilecek başa çıkma yollarıdır. - Hangi inançların değişmesi amaçlanır?
“Hayatta başarılı ve mutlu olabilmek için sınavı kazanmaktan başka yol yoktur, Mutlaka kazanmalıyım, kazanmazsam kimsenin yüzüne bakamam, Sınav benim kim olduğumu gösterir, yetersizim, hiçbir şey yapamayacağım” değişmesi amaçlanan başlıca inançlardır.
EMDR
- EMDR (Eye Movement Desensitization and Reprocessing / Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) terapisi spontan göz hareketlerinin etkisinin keşfi ile 1987 yılında bulunmuştur. Uykunun zihinsel süreçlere ve hafıza üzerindeki etkisi çok büyüktür.İnsanlar gün içinde yaşadıkları olayları uykularının rüya görülen derin bölümünde adaptif bilgi işleme sürecinden geçirirler ve bu olay uykunun REM (Hızlı Göz Hareketleri) döneminde gözlenir. İnsanlar bir gün önce yaşadıkları stresli bir olayı sabah uyandıklarında daha az huzursuzluk duyarak hatırlayabilirler, işte halk arasında sabah ola hayır ola sözünde bahsedilen de tam olarak budur.Uyku sürecinde gün içi yaşanan olaylar adaptif bilgi işleme süreciyle sentez edilmekte ve hafızaya kaydedilmektedir.Tıpkı vücudumuz gibi beynimizin de kendisini onarma yeteneği vardır. Uykuda göz hareketleri ile beynin çift yönlü uyarımının etkinliği anlaşılmış ve sonraki çalışmalarda EMDR de göz hareketleri dışında dokunma, ve sesli uyarımın etkinliği de gösterilmiştir(1990). Çok büyük stresle yüklü travmatik anılar(doğal afet, göç, cinsel taciz, her türlü sözel ve fiziksel şiddet, ağır yaralanma ve kazalara şahit olma, terörizm, çocukluk döneminde gözlenen aşağılanma, hakaret, baskı, dayak, toplum önünde küçük düşürülme vb ) bu işlem süreçlerini sekteye uğratabilir.Böyle durumlarda bu anılar uyku sürecinde gerekli olan adaptif bilgi işleme sürecinden geçirilemez ve üzerinden yıllar geçse dahi yaşandığı dönemdeki canlılık ve yoğun stres yüküyle tekrar tekrar hatırlanır.Bu sıkışmış travmatik anılar kişinin peşini bırakmaz ve yaşamını çekilmez hale getirebilir.Bu kişilerde çoğunlukla TSSB(travma sonrası stres bozukluğu), kronik depresyon ve ağrı bozuklukları, panik bozukluk, yaygın anksiyete bozukluğu, migren, fibromiyalji vb birçok rahatsızlık görülebilir. EMDR burada devreye girer ve fonksiyonel olmayan, zihinde sıkışıp kalmış travmatik anıların adaptif bilgi işleme sistemlerininin aktivasyonuyla işlenmesini sağlar.Sonuçta kişide anıların canlılığını yitirdiği, duygusal stres yükünün azaldığı gözlenir. Sonuçta bu terapi yöntemiyle kişi acı anılarının duygusal yükünden kurtulup huzurlu bir yaşama kavuşabilir. Bu terapi zihnin kendi kendini iyileştirme süreçlerini aktive eder. Doğru ellerde, eğitimi ve klinik tecrübesi olan kişiler tarafından uygulandığında etkili olur.Yıllar içinde yüzlerce karşılaştırmalı çalışma yapılmış olup EMDR nin etkin ve diğer terapilere göre daha hızlı sonuç alan bir yöntem olduğu defalarca gösterilmiştir.EMDR ile acı anılardan ve bunların duygusal yükünden kurtulabilirsiniz. Dünyada EMDR Tek travma mağdurlarında 3-6 seans ile %77-100 başarı gözlenmektedir. Savaş gazileri ve çoklu travmalarda 12 seans uzatıldığında etkili bulunmuştur. EMDR nin ilaç(Prozac) karşılaştırıldığı bir çalışmada EMDR nin bitişinden sonra hastalığın nüks etmediği ve iyileşmenin sürdüğü fakat ilaç(prozac) bırakılmasını takiben şikayetlerin tekrarladığı görülmüştür.(Van der kolk ve ark 2007) WHO(Dünya Sağlık Örgütü) EMDR yi travma tedavisinde ilk 3 tedavi yöntemi içinde önermektedir. APA(Amerikan Psikiyatri Birliği) EMDR yi travma tedavisinde etkili bir yöntem olarak önermiştir(2004) Amerika Savaş Gazileri ve Savunma Bakanlığı ağır travma tedavisinde EMDR yi A katagorisine almıştır(2010)